31 Aralık 2013 Salı

Yeni Yılda Le Cordon Bleu Paris Ödülü sizi bekliyor!

Ozyegin Fransız Aşçılardan Öğrendiğiniz Mutfak ve Pastacılık Tekniklerini, Paris’te Pekiştirin!

6 Ocak’ta başlayacak 2014 Kış dönemi Le Cordon Bleu Temel Pastacılık ya da Temel Aşçılık programını en yüksek derecede bitiren öğrenci Le Cordon Bleu Paris’te 1 günlük Workshop’a katılmaya hak kazanıyor.

2 günlük konaklama ve gidiş dönüş uçak bileti Özyeğin Üniversitesi tarafından sağlanacak olup sadece vize işlemlerini öğrencinin tamamlaması gerekmektedir.

“Workshop Ödülü” mezun olunduktan sonra en geç 6 ay içinde kullanılmalıdır.

Workshoplardaki sınırlı kapasite olması nedeniyle, katılmak istenilen workshop’a önceden rezervasyon yapılması gerekmektedir.

Detaylı bilgi için: Özyeğin Üniversitesi Çekmeköy Kampüsü Nişantepe Mah. Orman Sok. 34794 Çekmeköy – İSTANBUL

Tel: 0216 564 93 98
e-mail: lecordonbleu@ozyegin.edu.tr

www.ozyegin.edu.tr/lecordonbleuistanbul
www.cordonbleu.edu

Bir boomads advertorial içeriğidir.

30 Aralık 2013 Pazartesi

Mutlu Yıllar


 Sağlık
Mutluluk
Huzur
Bol kazanç
Başarı
Sevgi
Birlik
Hoşgörü
Hastaların iyileştiği
Borçların ödendiği
Aşklara karşılık bulunduğu
Bebeklerin büyüdüğü
Karnelerin iyi olduğu
Sınavların kazanıldığı
Terfilerin olduğu
Hamileliğin sıkıntısız geçtiği
Maaşların arttığı
Düğünlerin olduğu
Tek taşların takıldığı
Beklenen Tezkerenin geldiği
Duaların kabul olduğu
Özlemlerin bittiği
Beklentilerin karşılandığı
Hayallerin gerçekleştiği bir yıl olması dileğiyle,

Yeni Yılınız Kutlu Olsun.















Soğuk Hava ve Kazak Üstüne Yelek Giydim Çıktım Part 19

 Geçen haftalarda soğuk hava yüzünden, bu hafta da hastalık nedeniyle bu yün yeleği epeyce giyer oldum.

Bugünlerde...Şoför Nebahat

 Postun başlığından da anlaşıldığı üzere,  minik kızımda dünden bugüne kadar bir direksiyon sevgisi olduğunu farkettim ki bu da bana Şoför Nebahat'ı hatırlattı. :)


 Her çocuğun ilgi duyduğu veya onun için özel olan bazı şeyler vardır. Kimisi ışıkları sever, kimisi ses çıkaran nesneleri, kimisi suyu, kimisi tencere tava oynamayı kimisi de Alaz gibi direksiyon kullanmayı seviyor. Hangi aracın direksiyonu olduğuda önemli değil. Yeterki direksiyon olsun yeter.

29 Aralık 2013 Pazar

Bugünlerde... Viral Enfeksiyonla Mücadele

 Neredeyse her üç kişiden birinin hasta olduğu bugünlerde, salgın bizim kapımızı da çaldı. Ailecek hastalıkla mücadele adı altında bir haftasonu geçirdik.

 En can sıkıcı olanı ise,  Alaz'ın hala daha tam anlamıyla iyilesememesi. Tam hastalık geçti derken, ertesi günü öksürük ve burun akıntısı kendini göstermeye devam etti. Ardından iştahsızlık ve uykusuzluk...


 Tanıdığım bir kaç kişinin de çocuğunun hasta olduğunu öğrenince, enfeksiyonun asıl, çocuklar arasında daha yaygın olduğunu farkettik. Özellikle kreş ve okula giden çocuklar bu konuda en fazla salgınla mücadele edenler.

23 Aralık 2013 Pazartesi

Ateş ve Bir Diş Daha, Bugünlerde...

 Biz anneler, ne zaman çocuğumuz yemek yemese, ne zaman ateşlense veya ne zaman canı yandığı için ağlasa içimizden bir şeyler kopar sanki. Hele bir de hasta oldular mı, bir taraftan Allah daha kötüsünü vermesin diye dua ederiz, bir taraftan da o an hayattan zevk almamaya başlarız.
 Bunların hepsini hissedeceğimiz bir dönem varsa o da diş çıkarma dönemi diyebilirim. En azından benim için öyle.



 Bizim evde, Alaz'ın  diş çıkarma serüveni tam gaz devam ediyor. Huysuzluk, uykusuzluk ve iştahsızlığın yanına şimdi de ateş çıktı. Ateş düşürücü ve ateş ölçer ile resmen arkadaş olduk. Aniden yükselen ateş ve akabinde oluşan huysuzluk , bizi doktorun yolunu tutmamıza neden oldu bile. Sonuç, alttan bir diş çıktı ve üst dişler yavaş yavaş geliyor.

22 Aralık 2013 Pazar

Bloglarda Yılbaşı Alışveriş Şenliği Başladı!

Yeni yıl heyecanının hepimizi iyiden iyiye sardığı bugünlerde, bir yandan yılbaşı akşamı için planlar yaparken bir yandan da “ne hediye alacağım?” endişesi içerisine giriyoruz. Yılbaşına kısa bir zaman kala alışveriş merkezlerinde telaşla gezmek yerine sizin için hazırladığımız alternatif hediye ve kampanya önerilerine mutlaka göz atın derim!

Sizin için ilk seçtiğim hediye alternatifi moda ile teknolojiyi bir araya getiren Samsung Galaxy Gear! Çarpıcı renk seçenekleri, ince ve zarif tasarımı ile giyilebilir teknolojileri günlük yaşama daha da entegre eden Samsung Galaxy Gear alan herkese, 32GB microSD kart hediye ediliyor. 31 Aralık’a kadar geçerli olan kampanya ile hem yeni yılın en şık hediyesi olmaya aday Galaxy Gear’a, hem de yeni yılda en güzel anılarınızı rahatça saklayabileceğiniz 32GB microSD karta sahip olabilirsiniz.

Yenilikçi ve modaya önem veren kullanıcılara siyah, beyaz, gri, turuncu, sarı ve roze gibi çarpıcı renk seçenekleri sunan Galaxy Gear, 1.9 megapiksel BSI sensörlü kamerası ve 1.63 inç Super AMOLED ekranı ile kullanıcıları cezbediyor.

Telefonunuz cebinizdeyken bile bağlantıda kalmanızı sağlayan Galaxy Gear’da bulunan dahili hoparlör sayesinde telefonsuz konuşma deneyimini sunuyor. Örneğin, bir yandan yılbaşı partiniz için hazırlanırken, diğer taraftan telefon konuşmalarınızı yapabilir, alarmınızı kurabilir, mesaj yazabilir ya da takvim girişlerinizi oluşturabilirsiniz.

Kampanya hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayın: http://www.samsung.com/tr/campaigns/galaksidenhediye

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni hediyeler… Peki 2014 için dileğiniz hazır mı?

Siz sevdiklerinizi unutmayıp yeni yıl hediyeleri alırken Garanti de sizi unutmamış!
2013 yılını geride bırakırken yeni yıldan yeni dilekler eksik olmuyor. Yeni yıla girerken Garanti Bankası bazılarımızın dileklerini duymuş gibi sosyal medya takipçilerini sevindirecek bir kampanya yapmış!

Yeni yıl hediyeniz Garanti Link’ten!

Yıl boyunca farklı kampanyalarla fırsatlar sunan Garanti Link, 2014’e girerken çuvalını hediyelerle doldurmuş bir Noel Baba gibi bacanızdan inmeye hazırlanıyor. Günde en az 10 kere kontrol ettiğimiz sosyal medya hesaplarımızı Garanti Link ile Link’leyerek 14 şahane hediyeden birini kazanmaya hak kazanıyoruz. Televizyondan tablet bilgisayara, telefondan fotoğraf makinasına kadar birbirinden değerli hediyelerden birine sahip olmak çok da kolay. Benim dileğim yeni yılda sevdiklerimle her anımı ölümsüzleştirebileceğim bir fotoğraf makinası. Sizin dileğiniz ne?

Siz de buradan sosyal medya hesaplarınızı Link’leyin, 14 şahane hediyeden birini kazanma şansı yakalayın!

Şimdiki önerim ise özellikle ev hediyesi almayı düşünenlerin oldukça ilgisini çekecek!

2014'ün en güzel kahvaltıları, en hoş sohbetleri için Vestel’in sunduğu kahvaltı setlerine mutlaka göz atın derim!

Vestel yılbaşına özel hazırladığı kahvaltı setleri ile hediye alışverişini kolaylaştırıyor. Kırmızı, Inox ve Siyah Kahvaltı Setleri hem şıklığı ile göz dolduracak, hem de sevdiklerinizi çok mutlu edecek. “Hediyem yılbaşı ruhuna uygun olsun!” diyenler için kırmızı set ideal bir seçim.

Vestel Inox Su Isıtıcı, Dijital Tost Makinesi, Türk Kahve Makinesi'nden oluşan Inox set de çok şık ve pratik bir alternatif. Bu setin farkı ızgara olarak da kullanılabilen Vestel Dijital Inox Tost Makinesi.

Modern ve şık bir hediye arayanlar içinse önerimiz Siyah Set. Vestel Siyah Su Isıtıcı, Ekmek Kızartma Makinesi ve Filtre Kahve Makinesi içeren bu set farklı tasarımı ile benzersiz bir hediye olmaya aday.

Setler için buradan online sipariş verebilir, ücretsiz kargoyla hemen hediyelerinize kavuşabilirsiniz! Unutmadan, Vestel Kahvaltı Setleri 2014 yeni yıla özel hazırlandı. Yılbaşı’ndan sonra bu şekilde set olarak bu fiyatlarda bulmanız pek mümkün değil. 

Özel, başka hiçbir yerde olmayan bir hediye arıyorsanız Vestel'de harika bir öneri daha var: Yılbaşı özel tasarımlı Türk Kahvesi Makinesi yeni yıla özel indirimli sadece 59 TL!

Bir boomads advertorial içeriğidir.

14 Aralık 2013 Cumartesi

Bugünlerde, Karlı Soğuk Hava mı, AVM Havası mı Bebekleri Daha Hasta Eder?

 Alaz, doğduktan yaklaşık yirmi beş gün sonra kar havasını ile tanınmıştı.  Tabi o zaman akciğerleri yeni yeni ortamlara alıştığı için kısa bir süre kar havası aldırmıştık. Yalnız o zamanlar çok küçük olduğu için pek algılayamamıştı.


Şimdi, aradan yaklaşık bir sene geçti . Bu sefer Alaz ne olduğunu algıladığı için işimiz pek kolay olmadı.

12 Aralık 2013 Perşembe

DIY Project 4 / Gift İdeas for Winter / Kış Günleri İçin Mini Hediye

 Havalar epeyce soğudu. Bazılarımız grip, nezle veya soğuk algınlığı gibi hastalıklarla mücadeleye başladık bile. Eğer çevrenizde soğuktan etkilenen veya hasta olan değer verdiğiniz biri veya birileri varsa ona mini bir hediye verip mutlu edebilirsiniz.

  Sevdiğimiz insanlara onlara değer verdiğimizi göstermek için 
özel günleri beklemeye veya sadece pahalı hediyeler almaya gerek yok diye düşünüyorum. 
 Bazen böyle basit ve minik hediyeler bile daha samimi bir izlenim çizebiliyor.

Siyah Bere ve Yün Yelek / Giydim Çıktım Part 17

 Havaların aşırı derecede soğuması, şimşek ve gökgürültüsü eşliğinde tipi ile karışık sert rüzgarların esmesi beni kapalı alanda poz vermeye yöneltti.


 Soğuk havalarda, üşümekten ve sonrasında üşütmekten pek hoşlanmıyorum. Sokakta bazen bayanları karlı havalarda bile incecik çorap, etek  ve  topuklu ayakkabı ile görüyorum. Nasıl üşümüyorlar veya sonrasında hastalanmıyorlar merak etmiyor değilim .Ben bu soğukta öyle sokağa çıksam komalık olurum. Demek ki bünye meselesi.
 Bu durumda Ediz Hun'un bir Yeşilçam klasiginde dediği ''Moda çıplak gez diyorsa, çıplak gezeceksin. '' sloganına katılmıyorum arkadaş. Resmen donuyorum ve kat kat giyinmeye devam edeceğim.

11 Aralık 2013 Çarşamba

Bugünlerde...Yılbaşı Hazırlıkları

 Evde bir çocuğunuz olunca daha önce yapmadığınız pek çok aktiviteyi tekrar yapmaya başlarsınız. Bunlardan biri de çam ağacı süsleme.


 En son çocukluğumda süsledigim yılbaşı ağacı ile yıllar sonra buluşmam beni duygulandırıp dokunaklı sahneler yaşanmasına neden olmadı. Maksat Alaz'a eğlence çıksın.

 Aslında, biz Türkler noel ruhunu pek hissetmedigimiz için olayın sadece estetik kısmıyla ilgileniyoruz. Biz de ağaç süsleme dekoratif bir eğlence olmaktan öteye gitmiyor. Bunun için de ''Hristiyan Geleneği'' diye hayıflanmaya gerek yok diye düşünüyorum. Ne de olsa estetik ve güzel olan herşey insanların dikkatini çeker. İtiraf edelim, bu süslü ağaçlar çok güzel görünüyor. Öyle ki , AVM ve sokaklarda çekilmiş pek çok yılbaşı ağacı fotoğrafı sosyal medyada paylaşılıyor.

9 Aralık 2013 Pazartesi

Kemik İliği ve Suyu

 Kemik suyu ile ilgili internette çeşit çeşit bilgiler paylaşılıyor.

 Geleneksel görüş, kemik suyunun hem soğuk algınlığı gibi kış hastalıklarına iyi geldiği hem de kalsiyum değerinin yüksek olduğu için bebek ve çocuklarda kesinlikle verilmesi gerektiğini,

 Bilimsel görüş ise, haşlanmış kemik suyunun aslında yeterli kalsiyum oranına sahip olmadığı. Bebek ve çocuklar için kalsiyum açısından yetersiz olduğunu savunuyor.

 Geleneksel görüş tecrübeler ile fikrini savunurken, bilimsel görüş kemik suyu ile ilgili daha deneysel yaklaşıyor.


 Hãl böyle olunca , çocuğunun en iyi ve en faydalı şekilde beslenmesini sağlamaya çalışan biz anneler, bu konuda kararsız kalıyoruz.

 Acaba kemik suyu yapsak mı? yapmasak mı?

4 Aralık 2013 Çarşamba

Bugünlerde... Doğumgünü kızı

 Haftasonu Alaz'ın doğumgünü olayını kutlamak için büyüklerimizin yanına gittik. Alaz ile oynayıp hem hasret giderdiler hem de kuzeni ile birlikte delicesine eğlendiler.


 Açıkçası bu sene, epey bir misafirin katıldığı ve bol süslemeli bir doğum günü partisi yapmak istemedim. Henüz doğumgününün ne olduğunu bilmeyip, mum üflemek konusunda bile tecrübeli olmadığından parti olayından vazgeçtik.

28 Kasım 2013 Perşembe

1 Yaş, 1 Diş, 3 Aşı

 Beklenen diş, Alaz'ın doğum gününden bir gün sonra kendini gösterdi. Aylardır beklediğimiz diş buğdayı sonunda çıktı. Hâl böyle olunca evde ufak çaplı bir bayram havası oluştu.


  Sabahın erken saatlerinde, sağlık ocağında aşılarımızı olduktan sonra bütün gün iştahsızlık problemi yaşadık. Akşama kadar hiçbir şey yemek istemedi. Sonra, benim elimi kendi ağzına götürdü. Bir de ne göreyim, meğerse derdimiz aşı değil, diş çıkarmasıymış. Bu konuda beklentilerim azaldığı için hiç tahmin etmemiştim.


 Bebeklerin diş çıkarma olayı, ne yazık ki çok sancılı bir dönem.

26 Kasım 2013 Salı

Alaz 1 Yaşında / Geçen Sene Bugün...

 Geçen sene bugün Alaz'ı kucağıma almıştım. Sevinç, korku, şaşkınlık, yorgunluk ve daha pek çok duyguyu bir arada hissediyordum.Alaz karnımdayken daha cesurdum ve kendimden emindim. Ama doğumdan sonra kollarımda küçücük bir kız vardı ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Kendimi aciz hissediyordum ve Rabbim bana yardım etsin diye dua ediyordum.


  Ameliyat giysilerini, hastanenin kokusunu, narkozdan uyanırken gördüğüm parlak ameliyathane ışıklarını, küçük kızımı ilk kucağıma alışımı ve onun bana bakan küçük parlak gözlerini dün gibi hatırlıyorum.

18 Kasım 2013 Pazartesi

DIY Project 3 / Kolay Çoklu Priz Saklama Kutusu

 Son zamanlarda Alaz'ın tehlikeli işler sorumlusu olarak priz lerle oynama isteği üzerine evde güvenlik önlemleri almaya başladık. İlk iş, prizlere koruyucu takmak oldu. Ama sadece koruyucu takmak yeterli olmadı.

 Tehlikeli işler sorumlusu kızım, kablo veya prizlerin uç kısımlarını kemirmeyi çok seviyor. Evde ki çoklu prizlere ulaşmak en büyük hayali.
 Bende Alaz'ın bu hayalinin, beyhude bir hayal olduğunu inandırmak için bu konuda ne yapabileceğimi araştırmaya başladım.

 Pinterest'ten ev için DIY projelerini araştırırken gördüm ki, bu prizleri saklamanın çok basit ve ucuz bir yolu var.

  İlk başta bu iş için ince uzun bir ayakkabı kutusu veya benzeri karton bir kutuya ihtiyacımız var.

17 Kasım 2013 Pazar

Hafta Özeti ve Diş Çıkarma Sancıları, Bugünlerde...

 Bu hafta, Alaz'ın on bir aydır patlamayan dişlerinin sancıları son günlerde hatta daha şiddetli bir şekilde tekrar başladı. O kadar huysuzlanıp ağlıyor ki, hiçbir şey teselli etmiyor. Bir ara geceleyin ağlayarak uyandı. Ne yaptıysak sakinleştirip uyutamadık en sonunda iki saat boyunca kucağımda taşıyıp evi turlayarak ve ninni söyleyerek sakinleştirip uyutabildim. Eşim ve ben bu konuda kimi zaman ne yapacağımızı şaşırır hale geldik.

11 Kasım 2013 Pazartesi

Haftanın Özeti ve 10 Kasım , Bugünlerde...

 Dün, Atamızı her yıl olduğu gibi bu sene de saygıyla andık. Bu hassas günlerde, bizlere ışık tutan ilkeleri ile her zaman yanımızda olduğunu biliyoruz.



Bugünlerde, Alaz'da iştahsızlık başladı. Sebebini tam olarak bilmiyorum ama bazı zamanlar ağzına bir lokma bile koymak istemiyor. Hâl böyle olunca bende de ne iştah ne de enerji kalıyor. Tabi ki Allah daha kötüsünü vermesin. Ama bir kaşık bile fazladan bir şey yemesi beni çok sevindirip mutlu olmama yetebiliyor. 


Alaz'ın beslenmesinde şu sıralar, yedirmeyi en çok sevdiğim ev tarhanası diyebilirim. 

9 Kasım 2013 Cumartesi

DIY Project 2 / Basitçe Broşdan Kolye Yapımı

 Son zamanlarda, zincirli ve iri kolyeler oldukça moda oldu. Özellikle de hayvan figürlü olanlar Sonbahar-Kış sezonu, tasarımcıların da tercihleri arasında.
 Öncelikle, eski ve yıpranmış çantamın zincirini çok beğeniyordum ve kullanmaya karar verdim. Broşum iğneli olmayan bir broş olduğu için arka tarafını sökmekten vazgeçtim. Böylelikle bağlantı yerlerini kullanabildim.
 İnce ama dayanıklı ip yardımıyla zincir ve broşun bağlantı yerlerini sıkıca bağladım. İp yerine rahatlıkla ince tel de kullanılabilir.


3 Kasım 2013 Pazar

Bugünlerde... Haftanın Özeti ve Uykusuzluk Rekorları

 Son zamanlarda, sanırım en çok sıkıntı çektiğim konulardan biri uykusuzluk diyebilirim. Alaz'ın saatinde yatmasına rağmen gece sürekli uyanması bu sıralar beni yormaya başladı.  Doktorumuzun söylediğine göre, emmek istediği için gece sık sık kalkıyormuş. Bir müddet daha böyle devam edecekmiş. Yatmadan 1 saat önce muhallebi vererek, oturarak emzirerek, annesinin kokusunun sindiği bir giysi veya mendili yanına koyarak gece sık sık kalkmaları azaltabileceğimizi söyledi. Umarım işe yarar ve bugünleri çabuk atlatırız.


Haftanın özetine gelirsek, 

Büyüme Huysuzlukları ve Çoraplarını Sürekli Çıkaran Minik İnsan, Bugünlerde...

 Bugünlerde, Alaz'ın yaşında olmasına az bir zaman kaldı. Hâl böyle olunca, derdini anlatmak isteyip anlatamaması, yürümek isteyip yürüyememesi veya kendisi için tehlikeli olan bir eşyadan uzaklaştırılması olabildiğince ağlayıp huysuzlanması için yeterli sebep olabiliyor. Bir de bunun üstüne bir türlü çıkmak bilmeyen dişler ve uykusuzluk eklenince Alaz için isyan çanları çalmaya devam ediyor diyebilirim.
 Ama yine de, delice oynamak, çılgınca eğlenmek, söylenerek emekleyip evin içinde cirit atmak eylemlerimizden vazgeçmiyoruz. :)



 Son zamanlarda uğraştığım diğer konu da, Alaz'ın çorap giymek istememesi ve onları her koşulda çıkarması.

31 Ekim 2013 Perşembe

Bugünlerde... Market arabasıyla çılgın atma

Bugünlerde, Alaz'ın ilgi alanları değişmeye başladı. Son eğlencemiz arabalar oldu diyebilirim. Evde genelde direksiyonu olan oyuncaklarla oynuyor. Eline aldığı kumanda, telefon ve tuşlu eşyaları yerde sürüyerek, bir yerden bir yere götürme çabaları başladı. Hâl böyle olunca, bu gibi eşyaları saklamaya başladık.


 Bir diğer eğlencemiz çocuklar için de olan market arabaları. Ama nedense kızım ortalama beş dakika sonra market arabasını jimnastik aleti olarak kullanmaya başlıyor. Ters dönmeler, ayağa kalkmalar, kapısından sarkmalar gibi. Bu eğlencenin sonunda market arabasını eve götürmek isteyip ağlayan bebek ve bu bebeğin aklını dağıtmaya çalışan ebeveynler olarak eğlencemizi sonlandırıyoruz.
  Bakalım sırada neler var. Heyecanla bekliyoruz.

28 Ekim 2013 Pazartesi

Cumhuriyetimiz 90 yaşında


''Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine. '' 

Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun. 





21 Ekim 2013 Pazartesi

Bayram sonrası, Bugünlerde...

 Bayram ziyaretleri, bayram hediyeleri, bayram mesajları, bayram trafiği derken bir kurban bayramını geride bıraktık. Yaklaşık on gün evden uzakta olduğumuzdan Alaz'ın evini çok özlediğini farkettik. O kadar özlemiş ki, eve daha girmeden sevinip el çırpmaya başladı. Eve gelip, yatağında yatması ile birlikte derin uykuya dalıp güzelce uyudu. Sanırım bebekler ve çocuklar düzenli hayatı daha çok tercih ediyor.

Yenidoğan Bebeklerde Uyku Problemi

 Yenidoğan bebeklerde uyku düzensizliği, anneyi en çok zorlayan unsurların başında geliyor. Doğum olayı, anneyi her şekilde yoran bir olaydır. Bir de bunun üzerine eklenen hormon değişiklikleri ve lohusa dönemi anneyi iyice hassaslaştırır. Bu dönemde en çok minik bebeklerimizin sorunsuz bir şekilde yeni hayatına alışmasını bekleriz. Ama her zaman bu durum istediğimiz gibi olmaz. Gece defalarca ağlayan bebeğimiz, yorgunluğumuza bir de uykusuzluk ekler. Sanırım bu senaryoyu pek çok anne bilir.
 Bu uykusuz geçen dönemi daha rahat atlatabilecek, öğrendiğim bir kaç tüyoyu paylaşmak isterim.



1- Minik bebeğimizi gece kendi yatağında, gündüz yatağı dışında uygun herhangi bir yerde yatırırsak, zamanla gece uykusu kavramını öğrenecektir.

2- Gece, her zaman bebeğimizi yatağında yatırmaya özen göstermeliyiz. Bebekler, anne kucağında uyumayı çok severler ama bir süre sonra sadece kucakta uyumak isteyeceklerdir. Olabildiğince yatağına alıştırmakta fayda var.

3- Gündüz uykularında, evde ışık ve sesleri kesmeye gerek yok. Gündüz bebeğimizi böyle bir ortamda uyumaya alıştırıp, gece uykusunda ses ve ışıkları kesersek, bebeğimiz gece ve gündüz kavramlarını daha çabuk öğrenecektir.

4- Bebeğimizin yatma saatini bir rutine dönüştürmemizde fayda var. Mesela, yemekten sonra banyo yapılır ve yatma kıyafetlerini giydirip ışıkları kapatmak, bebeğimizin uyku saatinin geldiğini anlamasına yardımcı olacaktır. Böylelikle, uyku saati geldiğinde kendiliğinden uyumaya başlayacaktır.

15 Ekim 2013 Salı

İyi Bayramlar...

                     Herkesin Kurban Bayramı Kutlu Olsun.
               Sağlık, mutluluk, huzur dolu nice bayramlara...


2 Ekim 2013 Çarşamba

Emekleme Azmi, bugünlerde...

 Birkaç gündür havalar, kışın soğuk rüzgarlarını getirmeye başladı. Geçen hafta sonu Alaz'ı son kez çimlere oturttuktan sonra, soğuk havalara resmen merhaba dedik.


Son zamanlarda, Alaz'ın emeklemeye hız vermesi ve tutunarak ayağa kalkma çabaları, evde küçük çaplı değişiklikler yapmamıza neden oldu. Sivri köşelere, prizlere ve çekmecelere takılan kilitler içimizi biraz olsun rahatlattı. Lakin yine de tehlikelerden kurtulmuş sayılmayız. Çünkü, emeklemeyi benimsemesi, canı sıkılınca mutfak, banyo ve arka odaları keşfetme isteğini arttırdı. Ne zaman odadan çıksam elinde ki oyuncağı bırakıp peşimden gelmeye başladı diyebilirim. Peşimden gelse yine iyi, etrafta ne kadar tehlike varsa mıknatıs gibi üzerine çekmeye başladı. Perdeleri çekme, halıların altına bakma, tartıya çıkma, kumandalarla oynama yaptığı en masum hareketler. Bakalım sırada nelerle karşılaşacağız. 

Sanırım, bundan sonra bazı şeyler biraz daha zorlaşacak. Umarım geriye dönüp gülümseyerek hatırlarım bugünleri. Sizce de öyle mi? :) 





26 Eylül 2013 Perşembe

Diy Project part 1

 Havalar soğumaya başladığına göre yavaş yavaş diy projelerini gecikmeden uygulamaya başlayalım.

Şehr-i İstanbul'a ne oldu? Bugünlerde...

 Geçen hafta, ebeveyn ziyareti için İstanbul 'a gittik. Bulunduğumuz şehre yabancı olduğumuz için arada bir kaçmak bize iyi geliyor. İstanbul' da büyümeme rağmen her seferinde bir hevesle geldiğim İstanbul'dan söylenerek ve üzülerek ayrılıyorum.
 İstanbul'da yaşarken, insan değişimi çok fark edemiyor.  Hayat o kadar hızlı ilerliyor ki, o koşuşturmaca içerisinde kayboluyorsun. Sürekli bir yerlere yetişme telaşı, sabırsızlıkla geçen dakikalar derken nasıl bir şehirde yaşadığımızı düşünmeye zaman bile kalmıyor. Ne zaman İstanbul'dan daha küçük bir şehre gittim, gerçek İstanbul'u o zaman anlamaya başladım. İstanbul artık benim küçüklüğümde ki güzel ve çok sevdiğim şehir değildi.

17 Eylül 2013 Salı

Bugünlerde, kısa kısa...

* Bugünlerde kızımın dişleri hala daha çıkmadığı için yorucu günlerimiz devam ediyor. Gece sık sık ağlayarak uyanma problemimiz bitmiş değil. Geceleyin verimli uyuyamadığı için gündüz huysuzluğu daha çok artıyor. Umarım bugünleri en kısa zamanda atlatırız.



* Anladım ki, belirli aydan sonra bebek koltuğu oyun koltuğu olabiliyor. Alaz artık nadiren oturmak istiyor ama bunun dışında gayet oyuncak olarak kullanıyor.

* Artık havalar yavaş yavaş soğumaya başladı. Açık havada uzun uzun gezmeler, düğün dernekler, serin sular ve kızgın kumlar dönemi geçmeye başlamışken yeni diy projeleri için hazırlık yapmaya başladım bile.

* Bu hafta minikler okula başladı bile. Özellikle de yeni başlayanlar kim bilir nasıl heyecanlı. O günler geldiği zaman bakalım biz ne yapacağız.

* Balık dönemine hızlı bir giriş yaptık. Hamileliğim boyunca tiksindiğim için ne yazık ki hiç balık yiyememiştim. O dönemi balık hapları içerek atlatmaya çalıştım. Şimdi yavaş yavaş yemeye başladım. Alaz'a da balık yedirmeye çalışıyorum. Sanırım her balığı sevmeyecek gibi gözüküyor.

Şimdilik bu kadar.

16 Eylül 2013 Pazartesi

Kullandığım bebek ürünleri hakkında olması gerekenler/gerekmeyenler

 Hamilelikte, eğer ki ilk bebeğiniz olacaksa insan neyi alması gerektiğini bilemiyor. Piyasada o kadar çok ürün var ki o hevesle belki de hiç kullanmayacağı ürünleri bile alabiliyor.

 Bende Alaz'a hamileyken o heyecanla bebek alışverişine çıkıp bir sürü şey almıştım. Alaz dünyaya geldikten sonra da bir kısmını kullanmadım, bir kısmının da markasından memnun kalmayıp başka markayla değiştirdim.

Gelelim benim deneyimlerime göre gerekli olanlar olmayanlar listesine,



Beşik: Başlangıç için yeni doğan bebeğinizle aynı odada kalacaksınız. Eğer emziriyorsanız bu süre daha da uzayacaktır.

Doktorumuz, aynı odada kalabiliriz ama aynı yatakta uyumanın doğru bir alışkanlık olmadığını söylemişti . O yüzden beşik almanın kesinlikle önemli olduğunu düşünebiliriz.

 Öyle çok beşik çeşitleri var ki, bazılarının görüntüsü insana çok cazip geliyor. Ama bebeğinizin hemen büyüyüp hareketleneceğini düşünürsek güzellikten daha çok kullanılabilir olması gerekiyor.

11 Eylül 2013 Çarşamba

Kullandığım bebek giyim markaları hakkında tavsiyeler ve bebek giyimi ile ilgili tüyolar

Hamileyken bebek giyim ürünleri hakkında internette epey bir araştırma yapmıştım. Bunun sonucunda bazısından memnun kaldım bazısında ise keşke almasaydım dedim. Daha detaylı anlatırsam,

Zıbın ve badi: Kanz'ın  zıbın ve badilerinden memnun kaldım. Hem yumuşak, dikişleri düzgün, penyesi ince, çıtçıtları kolay bozulmuyor ve kalıpları geniş. Bunun yanında mothercare'ın badileri de çok kullanışlı. 

Tulum: Mothercare ve c&a nın tulumlarından memnun kaldım. Kanz'ın kadife tulumları iyi özellikle kolsuz olanlar ki bebekler kollarını daha rahat hareket ettiriyor. Ama penye tulumlarından pek memnun kalmadım. Çıtçıtlarını sert yapıyorlar, açıp kapatırken kumaşı zedeleyebiliyor. Hatta bir tane tulum bu nedenden dolayı mahvoldu. Alırken Çıtçıtlarını kontrol edip almakta fayda var.

8 Eylül 2013 Pazar

Pudra mavi vintage blazer / Giydim çıktım part 1

 Pudra mavisi sevdiğim renklerden biridir. Bir kaç sezondur bazı tasarımcıların koleksiyonlarında görünce dolabımın kıyısından köşesinden pudra mavisi, oldukça eski mi eski ceketimi çıkardım.


 Genelde modası geçen ama yıpranmayan giysileri saklarım. Moda öyle bir şey ki üç beş belki de on sene önce moda olan bir şey farklı kombinlerle tekrar karşımıza çıkabiliyor. Bu blazer aslında ceket-etek bir takımın parçası. Şimdi ceketini kullanıyorum ilerde belki tekrar eteğini kullanacağım. 

Not: Poz vermeyi öğrenmeliyim en kısa zamanda. :) 

Ceket : Vintage
Bluz : Koton (eski sezon)
Tayt : Rodi Jeans (eski sezon)
Ayakkabı : Deichman


3 Eylül 2013 Salı

Kışın doğacak olan bebekler için giyim önerileri

 Sonbahar yaklaşıyor,  havalar yavaş yavaş serinlemeye başladı bile. 9 aylık kızım cicili bicili ince elbiselerden uzun kollu tunik, badi ve uzun taytlara yavaş yavaş geçmeye başladı. Kışın doğum yaptığım için bende diğer anneler gibi kışın bebeğimi nasıl giydirmeliyim diye epey bir araştırmıştım. Kendi uygun bulduklarımı ve memnun kaldıklarımı paylaşmak istedim.