31 Aralık 2014 Çarşamba

Bir Yılın Sonunda


 Kimimiz sofralar kurdu, marifetlerini gösterip lezzetli yemekler hazırladı. Kimimiz giyinip süslenip vur patlasın çal oynasın oldu.

 Kimimiz ailesi ile huzurlu, arkadaşlarıyla eğlenceli, çocuklarıyla mutlu, sevgilisiyle romantik bir akşam yaşarken, kimimiz yalnızlığın kâh tadını çıkardı, kâh lanet okudu yanlızlığına.

 Kimimiz kafa bin dünya şişenin dibini gördü, kimimiz iki muhabbetin belini kırdı, kimimiz de umursamadı yılbaşını uyuya kaldı televizyon karşısında.

 Kimimiz hoşnut olmadı yılbaşı eğlencesinden, noel kutlanmaz bizde dedi. Kimimiz Mekke'nin fethini anıp dua etti. Kimimiz şükretti Allah'ın verdiği nimetlerine, kimimiz de noel baba kovaladı sokaklarda, o da olmadı maketini yaktı.

 Kimimiz hüzünlendi geçen zamana bir sigara yaktı. Kimimiz saat 12'yi göremeden uyuya kalan yavrusunun alnına bir öpücük kondurdu. Kimisi sevdalısına sıkı sıkı sarıldı, kimisi geçen sene kaybettiklerini andı gözü yaşlı. Kimisi de karnında ki bebeği sevdi büyük bir umut ve heyecanla.

 Ve bir yıl daha bitti.

 Hoş görü, adalet, barış ve dostluğun hiç bitmediği bir yıl olması dileğiyle.

 Mutlu Yıllar



30 Aralık 2014 Salı

Yeni Bir Yıl

 Kimisi için yeni bir yıl heyecan demektir. Umutla bakar hayata. Hayaller kurar yeni yılın her bir günü, her bir dakikası için. Yeni yılla birlikte yenileneciğini hisseder. Söz verir kendisine bu yıl daha iyi olacaktır artık.

 Kimisi de buğulu camın arkasından hüzünlenir yeni gelen yılla birlikte. Zamanın acımasızca akmasından yakınır. Bir yıl daha azalmıştır ömründen. Söz verir kendisine, boşa geçirmeyecektir artık vaktini.

 Yeni bir yıl, kainatta küçücük bir zaman dilimidir ama biz fâniler için koskoca hayaller ve umutlar barındırır içinde.


 Sağlığınızın yerinde, umutlarınızın tükenmediği, hayallerinizin gerçekleştiği bir yıl daha geçirmeniz dileğiyle.






26 Aralık 2014 Cuma

Yeni yılda habersiz de modasız da kalmayın!

Haberleri takip etmek için kullanılabilecek en iyi uygulama Hürriyet E-gazete olsa gerek. Hem basılı gazete okuma keyfini yaşarken, hem de güncel haberlere ulaşabilme imkanı sunuyor. Uygulamanın son güncellemeleri ile de; hava durumuna, burcuma, finans haberlerine ve sinema rehberine ulaşabiliyorum. Hürriyet E-Gazete'nin en güzel yanı da (sona sakladım) bir sonraki günün haberlerini 00:00'da alınıyor olması. 

Şimdi de sizi Hürriyet E-gazete'nin yılbaşı paketi ile tanıştırmak istiyorum. Bu pakette Hürriyet E-Gazete'nin yanı sıra, Elle ve Atlas dergilerinin dijital kopyası var :) 

Haberleri ve gündemi hem gazete okuma keyfini yaşayarak takip etmek isteyenler, hem de ben gazetemi okurken bir yandan da falıma da bakarım, filmlerden de haberim olur diyenler yılbaşı paketini kaçırmasın derim! Hem de kısa bir süre için sunulan bu paketi alıp, gazete keyfini sürerken modayı Elle ile takip de edebilir, Atlas okuyarak da farklı keşifler yaşayabilirsiniz. 

Yeni yılda sevdiklerine sevdiğin şeyleri hediye etmek de adettendir. Siz de arkadaşlarınıza ve gazetesiz olmaz diyen aile üyelerinize 6 aylık veya 1 yıllık versiyonları olan Hürriyet E-Gazete paketlerinden birini hediye edebilirsiniz. Her gün kullandıkça sizi hatırlasınlar

Daha ayrıntılı bilgi almak için sitelerini ziyaret edebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

25 Aralık 2014 Perşembe

Son Tunik Bükücü / Dikiş Denemeleri

 Evet efendim, Merhabalar

 Yaklaşık bir iki aylık bir aradan sonra dikiş makineme oturdum ve yarım kalmış tuniği bitirmeye karar verdim. Tabi anladım ki bu kadar ara vermek insanı paslandırıyormuş.

 Herneyse dergiden beğenip "Of cillop gibi tunik, ben bunu dikerim" dediğim tuniği sonunda diktim. Birde ne göreyim, tunik dergide ki bayanda durduğu gibi bende durmuyor. O bayanda sanki  Olivia Palermo giymiş gibi duruyor. Bende, komşuya dedikoduya gitmiş, delimsirek ev kızı Nuriye gibi duruyor. Hemen yakamdan tutup yırtasım geldi. Ama yırtsam kumaşa yazık, çöpe atsam poşete yazık mantığıyla bu fikirden vazgeçtim.



  Sonra  ne mi oldu? Aldım elime çakıyı, tak tak tak. Şaka şaka. :)


 Aldım elime makası dikmesini bilmeyen katina misali başladım kesmeye. Oldu sana tunik, hırka. O da yetmedi kumaşı kalın seçtiğimden kolları r&b kıyafetleri gibi duruyordu. Onları da söktüm.

 Sonuç oldu size koza modeli hırka. Buyruuun,


Ama ben bunu böyle değil, Sherlock misali atkı veya şalla kullanacağım. İşte böyle.





24 Aralık 2014 Çarşamba

Blogumda Kırılma Noktası

 Uzun zamandır yazmıyordum artık yavaş yavaş geri dönüş yapmaya başlıyorum. Alaz'ın yaramazlıklarını bahane etmeyip daha programlı bir şekilde pek çok şeye vakit ayırmaya karar verdim. 

 Bunların başında tabi ki çok sevdiğim bloguma vakit ayırmak geliyor. Son dönemlerde her ne kadar modayı çok sevsem de, sadece moda üzerinde yazı yazmaya çalışmak beni epey bir kısıtlamaya başlamıştı. Bu durumda blogda kısır döngüye neden olup daha ruhsuz postlar yazmama neden oluyordu. 

 Hâl böyle olunca blog yazmak keyif yerine kabusa dönmeye başlamıştı. Zaten son bir kaç aydır bu ruh hali nedeniyle moda üzerine yazmamaya başlamıştım. Sonuçta biz kadınız ve birden fazla renkleri bünyemizde barındırıyoruz. Neden engel olalım ki?



 Bir şeyi iyi yapmak istiyorsak gerçekten o işten keyif almamız şart. Yazılarımı keyifle yazdıkça, sizler daha keyifle dönüyorsunuz ve bu çok mutluluk verici. Sonuçta burası benim iş yerim değil veya her ay sabit bir maaş almıyorum. O yüzden neden kendimi bu kadar kısıtladığımı anlam veremiyorum ki zaten günlük hayat yeteri kadar kısıtlayıcı.
 
O yüzden blogu revizyondan geçirip, yeni bir anlayış ile tekrar "Merhaba" diyorum.:)

 Artık her telden yazılar olacak. Dikiş, moda, hobi, kitap, sanat, sosyal problemler, annelik, kadın olmak, diyet vs. yine herşey olacak. Ama daha samimi, daha içi dolu ve daha yoruma açık. 

 Bu platformu ve sizlerle vakit geçirmeyi seven biri olarak,

 Nerede Kalmıştık???

 

 

 

22 Aralık 2014 Pazartesi

Ev İçi Yaşam Alanında Darbe ve Sonrasında Revizyon

 Evet biraz ürkütücü bir başlık attığımın farkındayım ama iki haftadır ruh halim bu başlık gibiydi. Neden mi?

 Efendim, Alaz'ın büyümesi ıvır zıvır ve oyuncaklarının artması, bunun yanı sıra artık beşiğinde yatmak istememesi, ayrıca dergiler, dikiş makinesi ekipmanlarının, kumaşların, ayakkabı ve giysilerin gün geçtikçe çoğalması evde yaşam alanımızı daraltmaya başlamıştı.

 Hâl böyle olunca etraf çabuk dağılmaya, dolaplar tıka basa doldurulmaya ve sürekli bir yerleri değiştirerek kendimize yaşam alanı açmaya çalışıyorduk. Tabi ki bu tarz olaylar gün içersinde daha çok yorulmama ve hiçbir şeye verimli vakit ayıramamaya neden oldu.

 Peki, Sonra Ne Mi Oldu ???

 Tabir-i Caizse "Bana Geldiler."


 Bu işin kesin çözümü, bütün evde ki eşyaları gözden geçirmekle hallolacağına kanat getirdik. Pinterest ve çesitli bloglardan, ev organizesi hakkında yeterli araştırma yaptıktan sonra işe koyulduk.

 İlk başta Alaz'ın dolabını değiştirip daha kullanışlı bir dolap aldık. Beşiğini iptal ettik ve normal bir yatak koyduk. Oyuncak ve ıvır zıvırları için taşınabilir ve temizlenebilir sepetler aldık.

 Ayakkabı ve montlarımız için de evde bir işe yaramayan portmantoyu değiştirip kapsamlı bir dolap koyduk.

 Sıra geldi "detoks" olayına.

 Giymediğimiz ne kadar kıyafet varsa tek tek baktık. Bir kısmını ihtiyaç sahibine verdik bir kısmını attık. Aynı işlemi ayakkabı, dergi, kutu, oyuncak, ilaçlar vs.  içinde yaptık.

 Küçük organizer kutular, dolap ve ayakkabı düzenleyicileri, pratik raf üniteleri, çeşitli ebatlarda kutular ve askılar kullanarak da evde baya bir yer açtık. Sonuç mükemmel.

 İki haftanın sonunda rahat ve pratik bir ev düzeni oldu.


 Ama bu kadar yorulup emek harcamak ne yazık ki beni mutlu etmedi. Biz ki tasarrufu görerek ve bilerek büyümüş bir toplumuz ne zaman bu kadar israfçı ve tüketim delisi olduk bilmiyorum. Aldıklarıma ve giymeyip verdiğim kıyafetlere bakınca resmen kendimden utandım. Resmen birşeylerin kölesi olduğumuzu düşünmeye başladım.

 Artık gerçekten ihtiyaç için mi alışveriş yapıyoruz.

 Madem popüler kültür yüzündense, ve popüler kültürün dilinden cevap vereceksem eğer. Neden "Amelie" gibi ufak şeyler ile mutlu olmak yerine tüketim canavarı "Carrie Bradshaw" gibi oluyoruz veya olmaya çalışıyoruz.





                                Neden Hep Daha Fazlası ???









13 Aralık 2014 Cumartesi

Blog Keşif Etkinliği

 Merhabalar

 Benim de çok sevdiğim ve faydalı bulduğum, Blog Keşif Etkinliği'ni bu kez sevgili blogger Sevdican gerçekleştiriyor.

 Ben büyük bir keyifle katıldım ve sizleri de bekliyorum. 

 Buradan ulaşabilirsiniz.

 Sevgiler.:)



 

9 Aralık 2014 Salı

Silverline ve Yağız İzgül ile "Hikayesi Tadında Yemekler"

Bugüne kadar teknolojik, fonksiyonel, şık ve çevreci ürünler ile mutfaklarımıza ulaşan Silverline, şimdi de “Hikayesi Tadında Yemekler" ile yine bizlerle.  

Bir boomads advertorial içeriğidir.

4 Aralık 2014 Perşembe

Alaz 2 yaşında

 Geçen hafta Alaz'ın doğum günüydü ve ne zaman iki yaşına geldi anlamak mümkün değil. Doğum günü için kızıma tütü giydirip, hello kitty'li bir pasta ayarlayıp, etrafı cicili bicili süslerle süsleme niyetim vardı.

 Ama ne yazık ki Alaz'ın bu konulara pek de hazır olmadığını anladım. Ilk deneme amaçlı tütü giydirdiğimde saatlerce ağladı, pastayı hiç sevmiyor ve doğum günü süsleri onun için hiç ama hiç anlam ifade etmiyor. Hâl böyle olunca onun mutlu olması önceliğimiz oldu ve bu tarz fikirleri biraz daha büyüdüğünde kendisi isterse yapmaya karar verdik.


1 Aralık 2014 Pazartesi

Aralık

 Kara kış yüzünü göstermeye başladı. Ağaçlar yapraklarını çoktan döktü, sert rüzgarlar hissediliyor, gündüz kendini geceye teslim ediyor ve bizler yine zamanın ne kadar çabuk geçtiğini düşünüp hayıflanmaya başlıyoruz.